Only few hours and then 2014 :) Wherever you are in the world I wish all of you a happy new year and an amazing year ahead. Enjoy my chocolate photos from Hotel The Marmara ;)
*Madem 2014'ün son saatlerini yaşıyoruz o zaman içimiz açılsın, ağzımız
tatlansın ve gözlerimiz bayram etsin. Atalım kederleri ve iç
hesaplaşmaları bir tarafa ve geleceğe keyifle bakalım...Herkese bu post kadar tatlı ve mutlu yıllaaaaar :)
31 Aralık 2013 Salı
29 Aralık 2013 Pazar
GIFT TIPS
I know Christmas time is over and all of you opened your gifts. In Turkey we have to wait 2 more days. And these photos are little gift tips. Actually I bought all of them except the last three photos :S
*Sizler de benim gibi son dakikacı mısınız? Ben her sene bir hediye kaosu yaşar, sonra koşa koşa kalabalığın arasında sürüklenerek alışveriş yapmaya çalışırım :S Bu sene de durum farksız olacak ama en azından önceden ufak bir araştırma yaptım ve bakın ne güzel şeyler aldıııım. Bunlar gerçi yeni yıl hediyesi değil, çoğu da mutfak malzemesi olmuş ama tamamen ihtiyaç :P Umarım sizlere de yardımcı olur, bir fikir verir...;)
*Sizler de benim gibi son dakikacı mısınız? Ben her sene bir hediye kaosu yaşar, sonra koşa koşa kalabalığın arasında sürüklenerek alışveriş yapmaya çalışırım :S Bu sene de durum farksız olacak ama en azından önceden ufak bir araştırma yaptım ve bakın ne güzel şeyler aldıııım. Bunlar gerçi yeni yıl hediyesi değil, çoğu da mutfak malzemesi olmuş ama tamamen ihtiyaç :P Umarım sizlere de yardımcı olur, bir fikir verir...;)
24 Aralık 2013 Salı
FEEL THE SPIRIT ;)
Christmas is not a national celebration in Turkey but we have new year ;) It is almost same, we have Santa, we eat also delicious cookies, decorate trees and give gifts. It is like returning to our childhood, everybody is excited and running around to finish the preparations. I hope you will also enjoy your holiday season, merry Christmas and a happy new year...:)
*Ben yeni yıl öncesi hazırlıklarına bayılırım. Eski bir çocukluk alışkanlığı mı yoksa nerede ışıltılı pırıltılı şeyler varsa bayılmamdan mı kaynaklı bilmiyorum ama her aralık döneminde ağacımız çıkarılıp süslenir, tarçınlı kurabiyeler pişirilir, noel babalı kardan adamlı ne kadar obje varsa neşeyle kucaklanır. İşte sevinç çığlıkları atarak çektiğim resimleeeer. Bu arada kutlayanlara da mutlu noeller :)
*Ben yeni yıl öncesi hazırlıklarına bayılırım. Eski bir çocukluk alışkanlığı mı yoksa nerede ışıltılı pırıltılı şeyler varsa bayılmamdan mı kaynaklı bilmiyorum ama her aralık döneminde ağacımız çıkarılıp süslenir, tarçınlı kurabiyeler pişirilir, noel babalı kardan adamlı ne kadar obje varsa neşeyle kucaklanır. İşte sevinç çığlıkları atarak çektiğim resimleeeer. Bu arada kutlayanlara da mutlu noeller :)
19 Aralık 2013 Perşembe
STRANGER IN PAREE...
When a pair of lips "Bonjour" you
And two beautiful eyes "Amour" you
You'll wonder why
So did I
I met her at the Martinique
There isn't much to tell
She was so chicque and I was weak
And so, I fell for the Mademoiselle
And discovered that she was from New Rochelle
Her French was simply frightful
But her kisses were so delightful
How she fooled me
Ah ! oui, oui
If you're lonely, you're in danger
If you happen to be a stranger in gay Paree...
P.S.Let's start a new Paris adventure....first Sacre Coeur and then Opera ;)*En sevdiğim ve sık gittiğim şehirlerden biridir Paris, tabii kardeş kontenjanının faydalarından sonuna kadar yararlanıyorum ;) Her semti benim için ayrı bir özel, ayrı bir güzel. Sizleri yine ufak bir keşif turuna çıkaracağım, önce Sacre Coeur ve sonra da her gittiğimde beni büyülemeyi başaran Opera binası.Yeni bir Paris macerası başlasın o zaman...:)
18 Aralık 2013 Çarşamba
ELITE WORLD HOTEL (KARADENİZ GÜNLERİ)
Yummy food post, but this time a little bit traditionel. Elite World Hotel İstanbul invited me and some bloggers to an amazing lunch. It was organized by my dear friend Serap. Less words more photos ;)
*Bu post bolca kalori, lezzet ve gözlere ziyafet içermektedir, baştan uyarayım :) Geçtiğimiz günlerde Elite World Hotel İstanbul'un Karadeniz Günlerine konuk olduk. Serap Tan'ın evsahipliğinde gerçekleşen bu keyifli organizasyonda yine bloggerlar olarak biraraya geldik bol bol yedik, farklı lezzetler tattık, özlem giderdik ve tabii ki de çokca sohbet ettik. Elite World Hotel bizler için ufak bir ziyafet hazırlamıştı. Karadeniz yöresinin tüm geleneksel yemekleri ödüllü şef Mithat Bey'in yorumu ile bizlere sunuldu. ;)
*Bu post bolca kalori, lezzet ve gözlere ziyafet içermektedir, baştan uyarayım :) Geçtiğimiz günlerde Elite World Hotel İstanbul'un Karadeniz Günlerine konuk olduk. Serap Tan'ın evsahipliğinde gerçekleşen bu keyifli organizasyonda yine bloggerlar olarak biraraya geldik bol bol yedik, farklı lezzetler tattık, özlem giderdik ve tabii ki de çokca sohbet ettik. Elite World Hotel bizler için ufak bir ziyafet hazırlamıştı. Karadeniz yöresinin tüm geleneksel yemekleri ödüllü şef Mithat Bey'in yorumu ile bizlere sunuldu. ;)
16 Aralık 2013 Pazartesi
LİMANİ RESTAURANT
The Grand Tarabya Hotel is one of the first 5 star hotels in Istanbul and it has hosted generations with the highest quality and has been a landmark of the area. The Hotel is now rebuilt to start with a completely new face by modernizing its tradition. There are many beautiful restaurants, cafes and bars in Grand Tarabya. I was invited by Mekanist to the amazing seafood restaurant Limani. Limani is a perfect place to enjoy seafood cuisine with a Bosphorus view ;) You can find here also local specialities and yummy desserts. Check the photos and you will see what I mean ;)
*Dışarıda yağmur fırtına, ortalık uçuşuyor ama biz içeride sımsıcak bir ortamda, çok keyifli bir sohbet eşliğinde inanılmaz lezzetli yemekler tattık :) Sanırım bu güzel gece en iyi bu şekilde özetlenir... Yine bir Mekanist etkinliği ama bu sefer çok özel bir mekandayız. Kısa bir süre önce yenilenen The Grand Tarabya Otel'deki "Limani Restaurant"tayız :) Tadında Seyahat, Küçük Martha İşbaşında, İstanbul Kazan Ben Kepçe, Mekanist'ten Elif ve tabii ki Ebrashcaaaa ile ufacık bir grubuz ama sohbet muhabbet kocaman.
*Dışarıda yağmur fırtına, ortalık uçuşuyor ama biz içeride sımsıcak bir ortamda, çok keyifli bir sohbet eşliğinde inanılmaz lezzetli yemekler tattık :) Sanırım bu güzel gece en iyi bu şekilde özetlenir... Yine bir Mekanist etkinliği ama bu sefer çok özel bir mekandayız. Kısa bir süre önce yenilenen The Grand Tarabya Otel'deki "Limani Restaurant"tayız :) Tadında Seyahat, Küçük Martha İşbaşında, İstanbul Kazan Ben Kepçe, Mekanist'ten Elif ve tabii ki Ebrashcaaaa ile ufacık bir grubuz ama sohbet muhabbet kocaman.
11 Aralık 2013 Çarşamba
BLOGGER EVENT (BLOGGERLAR GÜZELLEŞİYOR)
*Geçtiğimiz günlerde sevgili Serap Tan'ın ev sahibi olduğu keyifli bir etkinliğe katıldık. Nişantaşında "Bloggerlar Güzelleşiyor" başlığı altında gerçekleşen bu buluşmada yaşamdan ojeye, makyajdan modaya kadar birçok farklı blogger buluştu...
9 Aralık 2013 Pazartesi
I ♥ INSTAGRAM
It's been a while that I didn't post Instagram photos, but I did many things... I visited new places, started a professional photographer course and tasted delicious food :P If you want to see more photos check out my Instagram account "berrydewblog"
Ne Facebook ne de Twitter benim gönlüm her zaman Instagram'la... Yine gezdim, gördüm, yedim, keşfettim ve de yakaladım :) Ayrıca fotoğrafcılık kursuna başladığımı yazmış mıydım hatırlamıyorum ama fotoğrafcı olma hayallerimin de ilk adımlarını attım, çok heyecanlıyım heyoooo :))) İşte son günlerdeki paylaşımlarım...
Ne Facebook ne de Twitter benim gönlüm her zaman Instagram'la... Yine gezdim, gördüm, yedim, keşfettim ve de yakaladım :) Ayrıca fotoğrafcılık kursuna başladığımı yazmış mıydım hatırlamıyorum ama fotoğrafcı olma hayallerimin de ilk adımlarını attım, çok heyecanlıyım heyoooo :))) İşte son günlerdeki paylaşımlarım...
Paris streets / şşşşş sessiz olun ;) |
2 Aralık 2013 Pazartesi
COLORFUL AND SHINY DAYS ;)
I'm in love with 3 amazing make-up products♥ Chanel glitter lipgloss(151), MAC Satin lipstick(Rebel) and Mac Burgundy Lip Pencil. It was love at the first sight!!! I'm ready for the cold winter days with these new babies. My days are more colorful now and shiny ;)
*Elveda sonbahar, merhaba kış :) Sizleri bilmem ama güneşin az olduğu mevsimlerle benim aram pek yok. Ben renkleri, aydınlığı severim; öyle iç karartıcı havalar ve soğuklar beni mutsuz eder. Ama kendime bir çözüm yolu buldum. Madem ortalık siyah ve kasvetli o zaman bizim ufak dokunuşlarla kendimizi gülümsetmemiz gerekiyor. Benim bu seneki mutluluk iksirim biraz bordo ve biraz da sim :) İşte yeni makyaj cicilerim, henüz kendilerine sadece bakıp bakıp mutlu oluyorum sanırım sürünce de mutluluğum tavan yapacak. Eeee o zaman tekrar...merhaba kış, biz hazırız ;)
1 Aralık 2013 Pazar
DOTS IN PARIS
*Her seyahat öncesi bavul hazırlığım büyük bir heyecanla geçer. Çantalarımın hepsi gözlerini kocaman açıp bana en sevimli halleri ile gülümserler. Veee her seferinde sadece bir ikisini yanıma alabileceğim için içim burkulur. Ben de mümkün olduğunca adil davranmaya çalışır hepsini sırayla tatile götürürüm. Paris seyahatinin şanslısı Puantiye oldu :) O kadar sevindi ki, hep Paris'i görmeyi hayal edermiş. Uçak yolculuğunu bavulda geçirdiği için biraz huysuzlandı ama camdan Paris manzarasını gördüğünde keyfi hemen yerine geldi. Hadi gel seni biraz gezdireyim, dedim ve atladık metroya. Puantiye ufacık olduğu için başlarda korksada sonradan canlandı. Neşe içinden her yöne bakıp bir anı bile kaçırmak istemedi. Tarihi mekanları birlikte gezdik, parkta keyif çattık ve dondurma yedik, hem de en sevimlisinden ;) Tatilimiz çok güzel geçti, Londralı Puantiye son günlerde tam bir Parisien edasıyla dolaşmaya başlamıştı ama ayrılık vakti geldi çattı. Bu sefer hiç mızmızlanmadan son bir bakış attı camdan ve "Au revoir" diyerek bavula bir güzel yerleşiverdi...
24 Kasım 2013 Pazar
MAKE A WISH
After Kiehl's store opening in Zorlu Mall we were also invited to a corporate social responsibility event. Kiehl's organized this event together with "Make a wish" -a society which helps sick children-. 9 celebrities designed Mr.Bones and the income of this event will be spent on charitable activities. A big applause to Kiehl's and Make a wish society, which mission is to make children's dreams come true...
*Kiehl's Zorlu alışveriş mağaza açılışının ardından sevgili Kiehl's ürün müdürü Çağatay Bey bizleri "Bir dilek tut" etkinliğine de davet etti :) Kiehl's herkes tarafından beğenilen ürünlerinin yanısıra aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine de çok önem veriyor. Kiehl's tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok özel bir projeye "Bir Dilek Tut Derneği" ile birlikte imza attı. Hayati tehlike taşıyan bir hastalıkla mücadele eden çocukların dileklerini gerçekleştirmek için düzenlenen "İskeletimle Tanış Projesi"nde 9 ünlü bir araya gelerek Mr.Bones'u kendi zevklerine göre tasarladılar. Derin Mermerci Aydın, Engin Altan Düzyatan, İzzet Çapa, Özge Özpirinçci, Tuvana Büyükçınar Demir, Hakan Öztürk, Hilal Kosif, Şebnem Işık Ersoy ve Tamer Yılmaz'ın tasarladığı Mr.Bones'lar bu özel gecede bir açık arttırma ile yeni sahiplerine kavuştu. Hem Mr.Bones'ların hemde Kiehl's Gece Bakım İksiri Midnight Recovery Concentrate'lerin satışından elde edilen gelir "Bir Dilek Tut Derneği"ne bağışlandı. Sizler de bir çocuğun daha dileğinin gerçekleşmesine katkıda bulunmak isterseniz Kiehl's mağazalarında bu projeye destek olabilirsiniz. Ben Kiehl's markasını zaten çok sevmiştim ama önayak oldukları bu proje ile benim gönlümü bir kez daha kazandılar. Bu projede emeği geçen herkese kucak dolusu sevgiler ♥
*Kiehl's Zorlu alışveriş mağaza açılışının ardından sevgili Kiehl's ürün müdürü Çağatay Bey bizleri "Bir dilek tut" etkinliğine de davet etti :) Kiehl's herkes tarafından beğenilen ürünlerinin yanısıra aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine de çok önem veriyor. Kiehl's tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çok özel bir projeye "Bir Dilek Tut Derneği" ile birlikte imza attı. Hayati tehlike taşıyan bir hastalıkla mücadele eden çocukların dileklerini gerçekleştirmek için düzenlenen "İskeletimle Tanış Projesi"nde 9 ünlü bir araya gelerek Mr.Bones'u kendi zevklerine göre tasarladılar. Derin Mermerci Aydın, Engin Altan Düzyatan, İzzet Çapa, Özge Özpirinçci, Tuvana Büyükçınar Demir, Hakan Öztürk, Hilal Kosif, Şebnem Işık Ersoy ve Tamer Yılmaz'ın tasarladığı Mr.Bones'lar bu özel gecede bir açık arttırma ile yeni sahiplerine kavuştu. Hem Mr.Bones'ların hemde Kiehl's Gece Bakım İksiri Midnight Recovery Concentrate'lerin satışından elde edilen gelir "Bir Dilek Tut Derneği"ne bağışlandı. Sizler de bir çocuğun daha dileğinin gerçekleşmesine katkıda bulunmak isterseniz Kiehl's mağazalarında bu projeye destek olabilirsiniz. Ben Kiehl's markasını zaten çok sevmiştim ama önayak oldukları bu proje ile benim gönlümü bir kez daha kazandılar. Bu projede emeği geçen herkese kucak dolusu sevgiler ♥
21 Kasım 2013 Perşembe
KIEHL'S ZORLU AÇILIŞI
*Yine yeni bir etkinliiiiiik :) Geçtiğimiz günlerde sevgili Serap Tan, İnci, İlknur, Sinem ve Şebnem ile Zorlu Alışveriş Merkezindeki Kiehl's mağazasının açılışındaydık. Kokteyl ve cupcakelerle karşılandığımız bu etkinlikte hem Mr.Bones hem de birbirinden güzel Kiehl's ürünleri ile tanıştık. Kiehl's yetkilileri bizlerle tek tek ilgilendi ve tüm sorularımızı yanıtladı. Akabinde cilt analizlerimiz yapıldı ve kullanmamız gereken ürünlerle ilgili tüm bilgiler bizlere aktarıldı. Ben ilk kez Kiehl's ile tanıştım ama diğer bloggerlardan çok olumlu yorumlar aldım, özellikle Super Multi Corrective Cream'i herkes tavsiye ediyordu. Bu nedenle tüm ürünleri heyecanla kullanmayı bekliyorum ;) Sevgili Kiehl's ekibi ve tanışır tanışmaz çok sevdiğimiz Kiehl's ürün müdürü Çağatay Bey, bu güzel ağırlama için hepinize tek tek teşekkür ederiz. Kiehl's postu burada bitmiyor, devamı çok yakında yine blogda ;) Şimdi açılışda neler yapmışız hep birlikte göz atalım ;)
18 Kasım 2013 Pazartesi
BERRYBAGS
Do you follow me on Instagram? If yes you know already #berrybags, if no you should check it ;) I have a bag addiction. I like bags in all colours, shapes and sizes. And when you check #berrybags you will find my weekly picks ;) Here are the best of "Berrybags"...
*Berry-Dew'u Instagram'dan takip edenler #berrybags in ne olduğunu zaten biliyorlar ;) Ama bu post kaçıranlar için.... Çanta bağımlılığımı bilmeyen sanırım kalmadı. İşin ilginç yanı ben klasik modellerden hiç hoşlanmam. Nerede ilginç, çarpıcı, uçuk kaçık bir çanta varsa kalbim de onunla olur :) Ben de bu çanta aşkımı sizlerle paylaşmaya karar verdim. Hafta içi hergün benim seçtiğim birbirinden çılgın çanta fotoğraflarını Instagram'dan takip edebilirsiniz ;) O zaman #berrybags ve berrydewblog'a hemen bir göz atın...
*Berry-Dew'u Instagram'dan takip edenler #berrybags in ne olduğunu zaten biliyorlar ;) Ama bu post kaçıranlar için.... Çanta bağımlılığımı bilmeyen sanırım kalmadı. İşin ilginç yanı ben klasik modellerden hiç hoşlanmam. Nerede ilginç, çarpıcı, uçuk kaçık bir çanta varsa kalbim de onunla olur :) Ben de bu çanta aşkımı sizlerle paylaşmaya karar verdim. Hafta içi hergün benim seçtiğim birbirinden çılgın çanta fotoğraflarını Instagram'dan takip edebilirsiniz ;) O zaman #berrybags ve berrydewblog'a hemen bir göz atın...
15 Kasım 2013 Cuma
BURGER NOODLE KITCHEN
Burger Noodle Kitchen is an amazing place were you can find very tasty food, different sort of wines and the most cutest desserts.Check my photos and you will see what I mean ;) Thank you Mekanist for inviting me to this great place. I'm now in love with B&N Kitchen.
*Yine iştahınızı açacak bir post var bugün :) Geçtiğimiz günlerde Mekanist'in konuğu olarak Gezgin ve Guru'larla birlikte Burger Noodle Kitchen ya da kısa adı ile B&N Kitchen'daydım. Evime çok yakın olan B&N Kitchen'a daha önce gitmiş ve çok beğenmiştim. Bu keyifli mekan beni yine yanıltmadı ve birbirinden lezzetli tadlarla bizi buluşturdu.
*Yine iştahınızı açacak bir post var bugün :) Geçtiğimiz günlerde Mekanist'in konuğu olarak Gezgin ve Guru'larla birlikte Burger Noodle Kitchen ya da kısa adı ile B&N Kitchen'daydım. Evime çok yakın olan B&N Kitchen'a daha önce gitmiş ve çok beğenmiştim. Bu keyifli mekan beni yine yanıltmadı ve birbirinden lezzetli tadlarla bizi buluşturdu.
11 Kasım 2013 Pazartesi
LA VIE EN ROSE'DA SERAP TAN'LA 5 ÇAYI
La Vie En Rose is a beautiful patisserie full of colourful cupcakes, big size cookies, yummy cakes and many many other desserts. I was invited to a great event with 20 bloggers. Serap Tan hosted with Mekanist a tea time in La Vie En Rose. Thank you all for this amazing event. We had so much fun and everything was so perfect and tasty :)))
*Rengarenk cupcakelerle dolu bir dünya hayal edin, muzlu puddinglerin mis gibi koktuğu, çikolatalı kurabiyelerin dev boyutlarda olduğu, pastaların meyvelerle dolup taştığı, çöreklere lezzetli marmelat ve kaymakların eşlik ettiği...bakmalara doyamadığınız ve yemeğe başladığınızda duramadığınız bir dünya. Ne güzel bir hayal değil mi, peki bu dünyanın gerçeği La Vie En Rose'da var desem ;) Abartmıyorum tüm saydıklarımı hatta çok daha fazlasını geçtiğimiz günlerde bizzat yedim. Gerçi 3 gün boyunca spor salonundan çıkamadım ama olsun :P Geçtiğimiz günlerde sevgili Serap Tan Mekanist'in sponsorluğunda çok güzel bir çay saati gerçekleştirdi.
*Rengarenk cupcakelerle dolu bir dünya hayal edin, muzlu puddinglerin mis gibi koktuğu, çikolatalı kurabiyelerin dev boyutlarda olduğu, pastaların meyvelerle dolup taştığı, çöreklere lezzetli marmelat ve kaymakların eşlik ettiği...bakmalara doyamadığınız ve yemeğe başladığınızda duramadığınız bir dünya. Ne güzel bir hayal değil mi, peki bu dünyanın gerçeği La Vie En Rose'da var desem ;) Abartmıyorum tüm saydıklarımı hatta çok daha fazlasını geçtiğimiz günlerde bizzat yedim. Gerçi 3 gün boyunca spor salonundan çıkamadım ama olsun :P Geçtiğimiz günlerde sevgili Serap Tan Mekanist'in sponsorluğunda çok güzel bir çay saati gerçekleştirdi.
5 Kasım 2013 Salı
STOCKHOLM SNAPSHOTS 2
Last Stockholm post :) Here are the best things to do in Stockholm:
-Old City(Gamla Stan)- best place in Stockholm. Royal Palace, small squares, historical buildings...
-Skansen- a great open air museum and zoo.
-Vasa Museum- an amazing museum with a 380-year-old warship Vasa.
Stockholm is an expensive city to eat and drink and also for shopping. But it is beautiful, especially in autumn. Stockholm is built on 14 islands and connected by 57 bridges. Most of the city's attractions can be reached on foot, and there’s a good chance of experiencing a lot of things in a short time.
Now let's enjoy the last photos ;)
*Bu son Stockholm postu, artık şehrin görmediğiniz bir binası, caddesi, köşesi kalmamıştır :))) Kısaca özetlemek gerekirse Stokholm araç kiralama ihtiyacı olmadan yürüyerek veya Stockholm Card ile rahatlıkla gezilebilen bir yer. Stockholm Card sizlere hem müze girişlerinde hem de toplu taşımada büyük avantajlar sağlıyor. Şehir doğa ile içiçe bir yer. Ben sonbaharda gitmiştim ve şehir sonbaharın tüm renklerini taşıyordu.
Mutlaka görmeniz gereken yerler:
-Old City(Gamla Stan)- şehrin bence en güzel yeri. Saray, eski bina ve sokaklar harika. Cafe'lerde sıcak çikolata içip muhteşem tatlılar yemeği unutmayın ;)
-Skansen- çok keyifli bir açıkhava müzesi ve içinde güzel bir hayvanat bahçesi de var. Özellikle çocuklu aileler için çok uygun.
-Vasa Museum- eski bir batık gemi müzesi, çok etkileneceksiniz.
Unutulmaması gereken önemli bir nokta Stokholm'ün çok pahalı olduğu. Alışverişi unutun ve yemek için de ufak servetler ödemeye hazırlıklı olun :S Son bir tavsiyem de uçak firmalarının kampanyalarını takip edin, Stokholm biletlerini uygun fiyatlara bulabilirsiniz ;)
-Old City(Gamla Stan)- best place in Stockholm. Royal Palace, small squares, historical buildings...
-Skansen- a great open air museum and zoo.
-Vasa Museum- an amazing museum with a 380-year-old warship Vasa.
Stockholm is an expensive city to eat and drink and also for shopping. But it is beautiful, especially in autumn. Stockholm is built on 14 islands and connected by 57 bridges. Most of the city's attractions can be reached on foot, and there’s a good chance of experiencing a lot of things in a short time.
Now let's enjoy the last photos ;)
*Bu son Stockholm postu, artık şehrin görmediğiniz bir binası, caddesi, köşesi kalmamıştır :))) Kısaca özetlemek gerekirse Stokholm araç kiralama ihtiyacı olmadan yürüyerek veya Stockholm Card ile rahatlıkla gezilebilen bir yer. Stockholm Card sizlere hem müze girişlerinde hem de toplu taşımada büyük avantajlar sağlıyor. Şehir doğa ile içiçe bir yer. Ben sonbaharda gitmiştim ve şehir sonbaharın tüm renklerini taşıyordu.
Mutlaka görmeniz gereken yerler:
-Old City(Gamla Stan)- şehrin bence en güzel yeri. Saray, eski bina ve sokaklar harika. Cafe'lerde sıcak çikolata içip muhteşem tatlılar yemeği unutmayın ;)
-Skansen- çok keyifli bir açıkhava müzesi ve içinde güzel bir hayvanat bahçesi de var. Özellikle çocuklu aileler için çok uygun.
-Vasa Museum- eski bir batık gemi müzesi, çok etkileneceksiniz.
Unutulmaması gereken önemli bir nokta Stokholm'ün çok pahalı olduğu. Alışverişi unutun ve yemek için de ufak servetler ödemeye hazırlıklı olun :S Son bir tavsiyem de uçak firmalarının kampanyalarını takip edin, Stokholm biletlerini uygun fiyatlara bulabilirsiniz ;)
31 Ekim 2013 Perşembe
STOCKHOLM SNAPSHOTS 1
I was in Paris last week ;) Before I start my Paris posts here are just a few snapshots of Stockholm....
*Seyahat ederken en sevdiğim anlar makinamı alıp keşfe çıktığım zamanlar. Sokaklarda kaybolduğunuzda her zaman karşınıza sizi şaşırtacak güzellikler çıkıyor. İşte o anlar ve işte Stokholm'ün kartpostal güzelliğindeki manzaraları ;)
*Seyahat ederken en sevdiğim anlar makinamı alıp keşfe çıktığım zamanlar. Sokaklarda kaybolduğunuzda her zaman karşınıza sizi şaşırtacak güzellikler çıkıyor. İşte o anlar ve işte Stokholm'ün kartpostal güzelliğindeki manzaraları ;)
28 Ekim 2013 Pazartesi
ESPRESSO HOUSE-STOCKHOLM
Espresso House is a great coffee-shop (a chain) in Stockholm. It is similar to Starbucks but has its own style. I'm not a coffee expert, not even a regular coffee drinker. Therefore no comment about the coffees :) But I can say this place is amazing. A comfy place and a wonderful atmosphere. If you are planning a trip to Stockholm try also Espresso House ;)
*Amerikalılar için Starbucks neyse Stokholm'lüler için de Expresso House aynı anlamı taşıyor. Seyahatimiz boyunca sürekli gördüğümüz ama uğramayı son güne bıraktığımız bu mekan beklediğimden güzel çıktı. Birçok kahve ve yiyecek çeşidi içinde kendinizi kaybediyorsunuz. Ama mekanın en çok sevdiğim tarafı kahvelerden çok keyifli ve sakin ortamıydı. Sanırım beni bıraksalar orada yaşayabilirdim. İnanılmaz rahat koltukları, farklı dekorasyonu ve de en güzel yanı: Stokholm'ün dondurucu soğuğundan sonra iliklerimizi ısıtan sıcacık ortamı ile bir anda en sevdiğim mekan haline geldi. Yolunuz birgün Stokholm'e düşerse; soğuklardan kaçmak için not edilmesi gereken en önemli mekan ;)
*Amerikalılar için Starbucks neyse Stokholm'lüler için de Expresso House aynı anlamı taşıyor. Seyahatimiz boyunca sürekli gördüğümüz ama uğramayı son güne bıraktığımız bu mekan beklediğimden güzel çıktı. Birçok kahve ve yiyecek çeşidi içinde kendinizi kaybediyorsunuz. Ama mekanın en çok sevdiğim tarafı kahvelerden çok keyifli ve sakin ortamıydı. Sanırım beni bıraksalar orada yaşayabilirdim. İnanılmaz rahat koltukları, farklı dekorasyonu ve de en güzel yanı: Stokholm'ün dondurucu soğuğundan sonra iliklerimizi ısıtan sıcacık ortamı ile bir anda en sevdiğim mekan haline geldi. Yolunuz birgün Stokholm'e düşerse; soğuklardan kaçmak için not edilmesi gereken en önemli mekan ;)
23 Ekim 2013 Çarşamba
PAULA DASILVA WORKSHOP AT RENAISSANCE ISTANBUL BOSPHORUS HOTEL
A new Mekanist event :) This time I was invited to attend Paula DaSilva's workshop at Renaissance İstanbul Bosphorus Hotel. Paula DaSilva is a famous chef who was born in Brazil. Her family moved to the USA when she was 7 years old. She grew up working in her family's Brazilian restaurants and went to culinary school in Fort Lauderdale. She was in 2009 a finalist on Hell's Kitchen and then the Executive Chef at 1500 Degrees Restaurant. And now she is the Executive Chef at 3030 Ocean. DaSilva's workshop was very interesting. The workshop includes tips, cooking techniques and different sauce recipes. DaSilva prepared a special menu for Art Restaurant in Renaissance Istanbul Bosphorus Hotel. Her menu will be available through the end of November ;)
*Kurban bayramı bitti ama ben et yemelere doyamadım diyenlere gelsin bu post ;) Bayramdan önce daimi etkinlik yoldaşım ve sevgili blog arkadaşım Ebrashca -artık kendisine blogumda özel bir sayfa açacağım :))), eşi lezzet üstadı yeni gurme Cenk ve herkesin tanıdığı ve çok sevdiği Serap Tan ile yine yollara koyulduk. Bu sefer çok özel bir organizasyona, ünlü şef Paula DaSilva'nın workshopuna davet edilmiştik. Mekanist'in Renaissance İstanbul Bosphorus Hotel'de düzenlediği bu etkinlik çok keyifli ve tabii ki lezzetli geçti :)
*Kurban bayramı bitti ama ben et yemelere doyamadım diyenlere gelsin bu post ;) Bayramdan önce daimi etkinlik yoldaşım ve sevgili blog arkadaşım Ebrashca -artık kendisine blogumda özel bir sayfa açacağım :))), eşi lezzet üstadı yeni gurme Cenk ve herkesin tanıdığı ve çok sevdiği Serap Tan ile yine yollara koyulduk. Bu sefer çok özel bir organizasyona, ünlü şef Paula DaSilva'nın workshopuna davet edilmiştik. Mekanist'in Renaissance İstanbul Bosphorus Hotel'de düzenlediği bu etkinlik çok keyifli ve tabii ki lezzetli geçti :)
17 Ekim 2013 Perşembe
ISTANBUL FASHION WEEK AND ZEYNEP ERDOGAN
Istanbul based designer Zeynep Erdogan, after winning the most important Fashion competition held in Turkey, ITKIB young designers contest in 2001, has moved to Milan with government scholarship to study at Domus Academy. While studying at Domus she started her fashion career by transforming vintage clothes with her style of customization and started to take part at milanese concept stores with these unique pisces. She showed her first collection in 2006 at Upside Fashion Fair during Milan Fashion Week and after that her small collections has started displaying in various concept stores (Dolce Gabbana's concept store Spiga2Milan is one of them) Zeynep Erdogan since 2009 the designer is showing her collections at Istanbul Fashion Week, she also designs unique corporate clothing for many companies. Here is her latest collection from Istanbul Fashion Week 2013.
*Istanbul Fashion Week bitti ama etkileri hala sürüyor :) Ben IFW'ye sadece Zeynep Erdoğan defilesi için katıldım ve yeni mekanı çok beğendim. Özellikle organizasyonda çalışan tüm arkadaşları profesyonel duruşları ve duyarlılıkları icçin tebrik ederim. Kite yaparken sakatlanan arkadaşım Gökçe Fashion Week'in onur konuğu gibi ağırlandı :))) Eeee tabii en iyi arkadaşı olarak ben de bu VIP durumdan sonuna kadar yararlandım. Vale bizi geçiş olmamasına rağmen kapıya kadar araba ile götürdü, çok yürümememiz için özel bir kapıdan geçtik, içeride hiç yer olmamasına rağmen fotoğrafcı arkadaşlar bizlerle yerlerini paylaştılar, hatta ben hemen hızlandırılmış bir fotoğraf eğitimi bile aldım :) Tabii birde Zeynep Erdoğan'in defilesine basınla birlikte girip mankenleri özel olarak fotoğraflamamıza izin verilince ben kesin karar verdim, büyüyüncce moda fotoğrafcısıi olacağım :P
Gelelim Zeynep Erdoğan defilesine, kelimenin tam anlamıyla bayıldık!!! Zeynep'in kalbimizde zaten çok ayrı bir yeri var. Birkaç yıl önce bir dans gösterimiz için umutsuzca kostüm ararken bir dergide yükselen moda yıldızının haberini okumuştuk. Tasarımlarını görünce evet işte aradığımız bu diyerek hemen Zeynep'in kapısını çaldık. Bizi ilgiyle dinledi, en az bizler kadar heyecanlandı, nazımızı çekti ve sonuç: sşimdiye kadar gelmiş geçmişs en tarz dans kıyafetlerine biz sahip olduk :) Zeynep Erdoğan ITKIB genç tasarımcılar yarışmasında derece aldıktan sonra burslu olarak Milano Domus Academi'de master yaptı. Milano'da okuduğu sırada konsept mağazalarda ürünleri yer almaya başlayan genç modacı Istanbul'a döndüğünde atölyesini açıp giyisi ve aksesuar tasarlamaya başladı. 2013 Istanbul Moda haftasında Zeynep Erdoğan ağırlıklı olarak siyah-beyaz, geometrik desenler ve transparan kumaşlara yer vermiş. Benim gözüm özellikle aksesuarlara takıldı. Deri bileklik ve tasma kolyelere hayran kaldım. İtiraf etmeliyim bir çanta sever olarak geometrik desenli çantalarda da aklım kaldı :) Davet icin çoooook teşekkur ederiz; harika bir kolleksiyon, harika bir sunum kısaca Zeynep Erdoğan harikaydı!!!
*Istanbul Fashion Week bitti ama etkileri hala sürüyor :) Ben IFW'ye sadece Zeynep Erdoğan defilesi için katıldım ve yeni mekanı çok beğendim. Özellikle organizasyonda çalışan tüm arkadaşları profesyonel duruşları ve duyarlılıkları icçin tebrik ederim. Kite yaparken sakatlanan arkadaşım Gökçe Fashion Week'in onur konuğu gibi ağırlandı :))) Eeee tabii en iyi arkadaşı olarak ben de bu VIP durumdan sonuna kadar yararlandım. Vale bizi geçiş olmamasına rağmen kapıya kadar araba ile götürdü, çok yürümememiz için özel bir kapıdan geçtik, içeride hiç yer olmamasına rağmen fotoğrafcı arkadaşlar bizlerle yerlerini paylaştılar, hatta ben hemen hızlandırılmış bir fotoğraf eğitimi bile aldım :) Tabii birde Zeynep Erdoğan'in defilesine basınla birlikte girip mankenleri özel olarak fotoğraflamamıza izin verilince ben kesin karar verdim, büyüyüncce moda fotoğrafcısıi olacağım :P
Gelelim Zeynep Erdoğan defilesine, kelimenin tam anlamıyla bayıldık!!! Zeynep'in kalbimizde zaten çok ayrı bir yeri var. Birkaç yıl önce bir dans gösterimiz için umutsuzca kostüm ararken bir dergide yükselen moda yıldızının haberini okumuştuk. Tasarımlarını görünce evet işte aradığımız bu diyerek hemen Zeynep'in kapısını çaldık. Bizi ilgiyle dinledi, en az bizler kadar heyecanlandı, nazımızı çekti ve sonuç: sşimdiye kadar gelmiş geçmişs en tarz dans kıyafetlerine biz sahip olduk :) Zeynep Erdoğan ITKIB genç tasarımcılar yarışmasında derece aldıktan sonra burslu olarak Milano Domus Academi'de master yaptı. Milano'da okuduğu sırada konsept mağazalarda ürünleri yer almaya başlayan genç modacı Istanbul'a döndüğünde atölyesini açıp giyisi ve aksesuar tasarlamaya başladı. 2013 Istanbul Moda haftasında Zeynep Erdoğan ağırlıklı olarak siyah-beyaz, geometrik desenler ve transparan kumaşlara yer vermiş. Benim gözüm özellikle aksesuarlara takıldı. Deri bileklik ve tasma kolyelere hayran kaldım. İtiraf etmeliyim bir çanta sever olarak geometrik desenli çantalarda da aklım kaldı :) Davet icin çoooook teşekkur ederiz; harika bir kolleksiyon, harika bir sunum kısaca Zeynep Erdoğan harikaydı!!!
15 Ekim 2013 Salı
İYİ BAYRAMLAR
Sacrifice Feast in Turkey! I'm a vegetarian and I know it sounds weird. But this feast is a traditional celebration. It includes also visiting relatives and helping the poor... ;)
*Uzaklardan sesleniyor olsamda herkese güzel, mutluluklarla dolu bayramlar diliyorum. Siz de bizler gibi sevdiklerinizle birlikte olmanın tadını çıkarın :)))
*Uzaklardan sesleniyor olsamda herkese güzel, mutluluklarla dolu bayramlar diliyorum. Siz de bizler gibi sevdiklerinizle birlikte olmanın tadını çıkarın :)))
13 Ekim 2013 Pazar
HAPPY BIRTHDAY BERRY-DEW
Hey today is Berry-Dew's birthday :) I started two years ago to blogging -unbelievable how time past sooo fast :S We shared many things together... saw countries, parties, different places, food and drinks... Thank you for your nice comments and being always with me. I felt your support especially during the difficult days in Turkey. It is a nice feeling to have friends in so many countries, even if we never saw each other❤❤❤
*Bugün benim doğumgünüm, daha dogrusu Berry-Dew'ün :) Tam iki yıl önce artık zamanı geldi, hazırım resimlerimi, gezip gördüklerimi paylaşmaya dedim ve blog macerasına atıldım. Birçok ülkeyi birlikte gezdik, birlikte eğlendik, birlikte öğrendik, birlikte yiyip içtik, ülke sorunlarına bile zaman zaman birlikte üzüldük. Umarım bu birliktelik daha çoooook uzun yıllar sürer. Beni takip eden, yorum yazan, bir şekilde sayfama ulaşan herkese kocaman teşekkürler. Bu blog sizlerle anlam buluyor❤❤❤
L'Orange de Candan'ın katkılarıyla Berry-Dew'ün doğum günü şerefine düzenlenen çekilişin de sonuna geldik... Veeeeee kazanan "Umut Şükran"hediyeni güle güle mutlu günlerde kullanman dileği ile... :)))
P.S. Eski postlardan ufak bir Berry-Dew özeti hazırladım, bakalım son iki yılda neler yapmışız ;)
*Bugün benim doğumgünüm, daha dogrusu Berry-Dew'ün :) Tam iki yıl önce artık zamanı geldi, hazırım resimlerimi, gezip gördüklerimi paylaşmaya dedim ve blog macerasına atıldım. Birçok ülkeyi birlikte gezdik, birlikte eğlendik, birlikte öğrendik, birlikte yiyip içtik, ülke sorunlarına bile zaman zaman birlikte üzüldük. Umarım bu birliktelik daha çoooook uzun yıllar sürer. Beni takip eden, yorum yazan, bir şekilde sayfama ulaşan herkese kocaman teşekkürler. Bu blog sizlerle anlam buluyor❤❤❤
L'Orange de Candan'ın katkılarıyla Berry-Dew'ün doğum günü şerefine düzenlenen çekilişin de sonuna geldik... Veeeeee kazanan "Umut Şükran"hediyeni güle güle mutlu günlerde kullanman dileği ile... :)))
P.S. Eski postlardan ufak bir Berry-Dew özeti hazırladım, bakalım son iki yılda neler yapmışız ;)
8 Ekim 2013 Salı
ÇEKİLİŞ İÇİN SON 3 GÜN...
Berry-Dew + L'Orange de Candan giveaway... Sorry but the giveaway is only open to Turkish residents :(
*Veee saat tam 12'yi vurduğunda L'Organge de Candan çanta çekilişi için son 3 gün başlamış oluyooooor. Sen de bu sevimli çantaya sahip olmak istiyorsan buradaki adımları takip et ve şansını dene ;) Çekilişimiz 10 Ekim gecesi sona eriyor...bol şanslar :)
*Veee saat tam 12'yi vurduğunda L'Organge de Candan çanta çekilişi için son 3 gün başlamış oluyooooor. Sen de bu sevimli çantaya sahip olmak istiyorsan buradaki adımları takip et ve şansını dene ;) Çekilişimiz 10 Ekim gecesi sona eriyor...bol şanslar :)
1 Ekim 2013 Salı
BAGS ARE A GIRL'S BEST FRIEND
Everyone has an addiction. Mine is bags. I’m obsessed with all sorts of them. No matter what color, size, functionality, I must have them all. Each of my bags has its own story to tell. Let's check one of my favorites, my pink transparent baby, honest as an be :P
P.S. Mickey took care of pinky during the photo shoot :)
*Herkesin bir zaafı vardır, benimkisi çantalar. Renk renk, boy boy, çeşit çeşit....hepsi de benim olsun :) Marka merakım yoktur, klasiklerle de pek anlaşamam, hele herkesin kolunda olanlardan hiç hoşlanmam. Benim çantalarım çok özeldir çünkü hepsinin ayrı ayrı bir hikayesi var... ;)
"Pembe gönlümde sende" ile Paris'de tanıştık. İlk görüşte aşkdı. Sanırım beni en çok etkileyen onun içinin ve dışının bir olması. Kendini ve içindekileri hiç saklamaz, herşeyi şeffaftır. Mickey'de onu çok seviyor. Pazar yürüyüşümüz boyunca ona hep göz kulak oldu. Artık havalar soğumaya başladığı için onu son kez dolaşmaya çıkardım. Yağmurlar çamurlar başladığında paketlenip bir sonraki bahar güneşini beklemeye başlayacak. Pembe benim gönlüm hep sende ama bir sonraki bahara kadar hoşcakal....
P.S. Mickey took care of pinky during the photo shoot :)
*Herkesin bir zaafı vardır, benimkisi çantalar. Renk renk, boy boy, çeşit çeşit....hepsi de benim olsun :) Marka merakım yoktur, klasiklerle de pek anlaşamam, hele herkesin kolunda olanlardan hiç hoşlanmam. Benim çantalarım çok özeldir çünkü hepsinin ayrı ayrı bir hikayesi var... ;)
"Pembe gönlümde sende" ile Paris'de tanıştık. İlk görüşte aşkdı. Sanırım beni en çok etkileyen onun içinin ve dışının bir olması. Kendini ve içindekileri hiç saklamaz, herşeyi şeffaftır. Mickey'de onu çok seviyor. Pazar yürüyüşümüz boyunca ona hep göz kulak oldu. Artık havalar soğumaya başladığı için onu son kez dolaşmaya çıkardım. Yağmurlar çamurlar başladığında paketlenip bir sonraki bahar güneşini beklemeye başlayacak. Pembe benim gönlüm hep sende ama bir sonraki bahara kadar hoşcakal....
30 Eylül 2013 Pazartesi
JUST MARRIED...♥
Imagine, a pink weeding car with Mickey and Minnie. The bride is wearing a tutu and the groom is in shorts. And everyone is sooooo happy.... :) I saw the perfect couple in Çeşme. They were so cute and in love. Thank you for sharing this special moment with me. I wish you two an amazing life together... ♥
*Yaza veda tatilimi yaparken onlara rastladım. Kim olduklarını, nasıl tanıştıklarını bilmiyorum ama emin olduğum tek şey şimdiye kadar gördüğüm en sevimli düğün -öncesi- seremonisini hazırlayan çift oldukları. Gelin hanım tüm güzelliği ile pembe tütüsünü tutup kuaförden çıkarken ben de etrafındaki fotoğrafcı grubuna katıldım. Nedime de mavi tütüsü ile ona eşlik ederken damat bey şortu ile geldi ve muhteşem düğün arabasına bindiler. Mickey ve Minnie'nin eşlik ettiği pembe aracın üzerinde mutlulukla bizlere gülümsedikten sonra Çeşme sokaklarında yavaş yavaş gözden kayboldular. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine diyip, bu özel anlarını fotoğraflamama izin verdikleri için gelin ve damada çooooook teşekkür ediyorum. Eğer aranızda bu harika çifti tanıyan varsa lütfen bilgilerini benimle paylaşsın, onlara elimdeki tüm resimleri göndermek istiyorum. Ömür boyu mutluluklar...♥ :)))
*Yaza veda tatilimi yaparken onlara rastladım. Kim olduklarını, nasıl tanıştıklarını bilmiyorum ama emin olduğum tek şey şimdiye kadar gördüğüm en sevimli düğün -öncesi- seremonisini hazırlayan çift oldukları. Gelin hanım tüm güzelliği ile pembe tütüsünü tutup kuaförden çıkarken ben de etrafındaki fotoğrafcı grubuna katıldım. Nedime de mavi tütüsü ile ona eşlik ederken damat bey şortu ile geldi ve muhteşem düğün arabasına bindiler. Mickey ve Minnie'nin eşlik ettiği pembe aracın üzerinde mutlulukla bizlere gülümsedikten sonra Çeşme sokaklarında yavaş yavaş gözden kayboldular. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine diyip, bu özel anlarını fotoğraflamama izin verdikleri için gelin ve damada çooooook teşekkür ediyorum. Eğer aranızda bu harika çifti tanıyan varsa lütfen bilgilerini benimle paylaşsın, onlara elimdeki tüm resimleri göndermek istiyorum. Ömür boyu mutluluklar...♥ :)))
28 Eylül 2013 Cumartesi
MEKANİST İLE LİLU COCKTAILS AND KITCHEN
Yummy post time!!! Few days ago Mekanist invited me to a very delicious event at Lilu Cocktails & Kitchen :) We enjoyed together with my blogger friends Ebrashca and Sanal Mutfak all the amazing food. Tasty starters, special prepared shrimps, pizzas, colourful cocktails and sushi -my favorite-. If you are planning a trip to Istanbul don't forget to visit this yummy place...;)
P.S. Mekanist is a website where you can leave comments about places you like. There is also an English blog “Hotspots”, a guide, which promotes favorite spots and gives news about community events. For more info check Mekanist
*Geçtiğimiz günlerde Mekanist'in konuğu olarak Lilu Cocktails and Kitchen'a tadım gününe gittim :) Ayrılmaz blogger arkadaşım sevgili Ebrashca, sürekli hikayelerini okuduğum ve sonunda kendisi ile tanışma fırsatı bulduğum Cenk(Ebrashca'nın eşi), yeni tanıştığımız ama çok sevdiğimiz Sanal Mutfak blogunun sahibi gurme Mert ve gecemize neşe katan cıvıl cıvıl Mekanist ekibi ile birlikte çok güzel ağırlandık. Bol sohbetli, gülmeli eğlenmeli ve tabii ki de çok çok yemeli bir buluşma oldu.
P.S. Mekanist is a website where you can leave comments about places you like. There is also an English blog “Hotspots”, a guide, which promotes favorite spots and gives news about community events. For more info check Mekanist
*Geçtiğimiz günlerde Mekanist'in konuğu olarak Lilu Cocktails and Kitchen'a tadım gününe gittim :) Ayrılmaz blogger arkadaşım sevgili Ebrashca, sürekli hikayelerini okuduğum ve sonunda kendisi ile tanışma fırsatı bulduğum Cenk(Ebrashca'nın eşi), yeni tanıştığımız ama çok sevdiğimiz Sanal Mutfak blogunun sahibi gurme Mert ve gecemize neşe katan cıvıl cıvıl Mekanist ekibi ile birlikte çok güzel ağırlandık. Bol sohbetli, gülmeli eğlenmeli ve tabii ki de çok çok yemeli bir buluşma oldu.
14 Eylül 2013 Cumartesi
ÇEKİLİŞİMİZ VAAAAAR!!!
Berry-Dew + L'Orange de Candan giveaway... Sorry but the giveaway is only open to Turkish residents :(
*12 Ekim 2011'de Berry-Dew sizlere ilk merhabasını dedi :) Keyifle seyahatlerimi, gezdiğim mekanları, katıldığım kursları ve etkinlikleri hep fotoğraflarla anlattım. Aslında herşey benim fotoğraf çekme tutkumla başlamıştı ama bir blog sahibi olmanın bu kadar keyifli olacağını, güzel dostluklar kuracağımı, davetler alacağımı ve takipcilerimin olacağını hiç tahmin etmemiştim. Güzel yorumlarınız ve de özellikle fotoğraflarımı beğenmeniz beni çok mutlu ediyor ve bloga daha sıkı sarılmamı sağlıyor. Ben de bu nedenle Berry-Dew'un 2.yaşgünü için sizlere çok sevimli bir hediye ile teşekkür etmek istedim. L'Orange de Candan markasını buradan hatırlayacaksınız. Sevgili Gülcan sizlere çoooook güzel bir çanta armağan ediyor. Kısaca yaşgünü çekilişimiz vaaaaar :)))
Yapmanız gerekenler çok basit
1-Berry-Dew blogunu hem Google+ hem de Bloglovin'den takip etmenizi
2-L'Orange de Candan'ın Instagram hesabını (lorangedecandan) takip etmenizi
3-Ve son olarak da bu çekilişi Twitter, Instagram veya blogunuzda duyurmanızı rica ediyoruz. (sadece birinden duyurursanız bizler için yeterlidir ama hepsi olursa da seviniriz ;)
Yorumlara lütfen isim ve e-maillerinizi ekleyin (tabii ki aynı şekilde blog paylaşımlarınızın linkini de) veee duyuruları Twitter ve Instagram'da paylaşırken bana da (@berrydewblog) yönlendirmeyi unutmayın ;) Çekilişimiz 10 Ekim'de sona eriyor. O zaman herkese bol şanslar, bakalım bu güzel çanta kimin olacak....
*12 Ekim 2011'de Berry-Dew sizlere ilk merhabasını dedi :) Keyifle seyahatlerimi, gezdiğim mekanları, katıldığım kursları ve etkinlikleri hep fotoğraflarla anlattım. Aslında herşey benim fotoğraf çekme tutkumla başlamıştı ama bir blog sahibi olmanın bu kadar keyifli olacağını, güzel dostluklar kuracağımı, davetler alacağımı ve takipcilerimin olacağını hiç tahmin etmemiştim. Güzel yorumlarınız ve de özellikle fotoğraflarımı beğenmeniz beni çok mutlu ediyor ve bloga daha sıkı sarılmamı sağlıyor. Ben de bu nedenle Berry-Dew'un 2.yaşgünü için sizlere çok sevimli bir hediye ile teşekkür etmek istedim. L'Orange de Candan markasını buradan hatırlayacaksınız. Sevgili Gülcan sizlere çoooook güzel bir çanta armağan ediyor. Kısaca yaşgünü çekilişimiz vaaaaar :)))
Yapmanız gerekenler çok basit
1-Berry-Dew blogunu hem Google+ hem de Bloglovin'den takip etmenizi
2-L'Orange de Candan'ın Instagram hesabını (lorangedecandan) takip etmenizi
3-Ve son olarak da bu çekilişi Twitter, Instagram veya blogunuzda duyurmanızı rica ediyoruz. (sadece birinden duyurursanız bizler için yeterlidir ama hepsi olursa da seviniriz ;)
Yorumlara lütfen isim ve e-maillerinizi ekleyin (tabii ki aynı şekilde blog paylaşımlarınızın linkini de) veee duyuruları Twitter ve Instagram'da paylaşırken bana da (@berrydewblog) yönlendirmeyi unutmayın ;) Çekilişimiz 10 Ekim'de sona eriyor. O zaman herkese bol şanslar, bakalım bu güzel çanta kimin olacak....
11 Eylül 2013 Çarşamba
LADUREE
It all began in 1862, Louis Ernest Laduree created a bakery in Paris. But this bakery became famous when Pierre Desfontaines found the delicious Macarons. He took two macaron shells and joined them with a ganache filling. Now is Laduree one of the most visited places in Paris. Let's check the yummy photos...;)
P.S.Which Laduree flavour is your favorite one?
*İtiraf ediyorum, Fransa seyahatimin en güzel fotoğraflarını sona saklamıştım ama sonra paylaşmayı unutmuşum....ooops :S Geç olsun güç olmasın diyelim ve makaron dünyasına dalalım. Laduree denince benim için akan sular durur. İki makaron bisküvisi arasına farklı aromalarda ganaj doldurularak yapılan makaronlara bayılıyorum, ama favorim armut pürelisi ;) Paris'deki Laduree'leri gördükce çocuklar gibi sevinip resim çekip durdum. Üç ayrı Laduree mağazası ve rengarenk makaronlar karşınızdaaa....
P.S.Which Laduree flavour is your favorite one?
*İtiraf ediyorum, Fransa seyahatimin en güzel fotoğraflarını sona saklamıştım ama sonra paylaşmayı unutmuşum....ooops :S Geç olsun güç olmasın diyelim ve makaron dünyasına dalalım. Laduree denince benim için akan sular durur. İki makaron bisküvisi arasına farklı aromalarda ganaj doldurularak yapılan makaronlara bayılıyorum, ama favorim armut pürelisi ;) Paris'deki Laduree'leri gördükce çocuklar gibi sevinip resim çekip durdum. Üç ayrı Laduree mağazası ve rengarenk makaronlar karşınızdaaa....
8 Eylül 2013 Pazar
KOS SNAPSHOTS
Snapshots from the beautiful Kos Island. Olive oil, honey, goodies, cute magnets... Maybe you can find some souvenir ideas ;)
*Kos adasını gezdik gördük. Yediklerimiz bizim gördüklerimiz de fotoğraflarla sizin olsun ;) Yaz hala bitmedi, Kos adası kaçamağı yapmak isteyenlere ufak hediye önerileriiiii....
*Kos adasını gezdik gördük. Yediklerimiz bizim gördüklerimiz de fotoğraflarla sizin olsun ;) Yaz hala bitmedi, Kos adası kaçamağı yapmak isteyenlere ufak hediye önerileriiiii....
2 Eylül 2013 Pazartesi
DIAMOND DELUXE HOTEL
The best part of my trip was the hotel. Diamond Hotel is a new premier 5 star hotel. Glass stairways, flying bikes, an amazing swimming pool, modern art...everything was just perfect. If you are planning a trip to the Kos Island...check first these photos ;)
*İtiraf etmeliyim Kos'da en çok neyi sevdin diye sorsalar hiç düşünmeden oteli derim :) Diamond Otel'e ayak bastığımız an muhteşem dekorasyonu ile büyülendik. Otel bir SPA merkezi olarak geçiyor ama masajları biraz vasat yine de geri kalan herşey şahane! Tüm odalar boyunca ilerleyen Venedik havasında yaratılmış havuzlar var. Hatta bazı odalar çok şanslı, kapıyı açtığınız anda iki adım atıp cuuup diye havuza atlayabiliyorsunuz. Otele giriş yaptığımızda odamız daha hazır olmadığı için Diamond Otel bir jest yaptı ve bize özel bir oda verdi. Havalı prenses yatağımın resimlerini aşağıda görebilirsiniz, gerçi beni karşıladıkları hoşgeldiniz hediyesi konusunda teesüflerimi sunmak istiyorum, odama resmen bir balayı suiti muamelesi yapılmış :S Ailecek tatil yapan biri olarak konuyu çok içerledim :P Havuzdan hoşlanmayanlar için de otelin sahil kısmında şezlonglar bulunuyor ama çok dalgalı olduğu için biz sadece bir gün denize girdik ve havuzun kenarında tembellik etmeyi daha çok tercih ettik. Son olarak da yemekler: Tüm yediklerimiz çok lezzetliydi. Farklı günlerde özel geceler de yapılıyor. Biz Yunan gecesine denk geldik :) Yunan ve Türk yemekleri arasında biliyorsunuz bir fark yok sadece bizim yemek isimlerinin sonunda fazladan bir -ki eki oluyor :)))
*İtiraf etmeliyim Kos'da en çok neyi sevdin diye sorsalar hiç düşünmeden oteli derim :) Diamond Otel'e ayak bastığımız an muhteşem dekorasyonu ile büyülendik. Otel bir SPA merkezi olarak geçiyor ama masajları biraz vasat yine de geri kalan herşey şahane! Tüm odalar boyunca ilerleyen Venedik havasında yaratılmış havuzlar var. Hatta bazı odalar çok şanslı, kapıyı açtığınız anda iki adım atıp cuuup diye havuza atlayabiliyorsunuz. Otele giriş yaptığımızda odamız daha hazır olmadığı için Diamond Otel bir jest yaptı ve bize özel bir oda verdi. Havalı prenses yatağımın resimlerini aşağıda görebilirsiniz, gerçi beni karşıladıkları hoşgeldiniz hediyesi konusunda teesüflerimi sunmak istiyorum, odama resmen bir balayı suiti muamelesi yapılmış :S Ailecek tatil yapan biri olarak konuyu çok içerledim :P Havuzdan hoşlanmayanlar için de otelin sahil kısmında şezlonglar bulunuyor ama çok dalgalı olduğu için biz sadece bir gün denize girdik ve havuzun kenarında tembellik etmeyi daha çok tercih ettik. Son olarak da yemekler: Tüm yediklerimiz çok lezzetliydi. Farklı günlerde özel geceler de yapılıyor. Biz Yunan gecesine denk geldik :) Yunan ve Türk yemekleri arasında biliyorsunuz bir fark yok sadece bizim yemek isimlerinin sonunda fazladan bir -ki eki oluyor :)))
28 Ağustos 2013 Çarşamba
KOS ISLAND
Kos -also called Istanköy by the Ottomans- is a Greek island located in the south-eastern Aegean Sea. It is a tourist and cultural centre with whitewashed buildings, many hotels, restaurants, shops and a harbour. The ancient physician Hippocrates is thought to have been born on Kos, and in the center of the town is the Plane Tree of Hippocrates. I had a great holiday here. We rent a car and traveled to little places and beautiful beaches. Here are the photos... :)
*Yazın ilk tatil açılışını Bodrum ve Kos'da yapmıştım, kapanışı da Çeşme'de yapacağım... Yaz hep nedense çok çabuk geçiyor :( Herkes son tatil kaçamaklarını gerçekleştirsin ve eylülün tadını çıkartsın, soğuklar geldiğinde hatırlamamız için bol bol sıcacık anı biriktirelim ;) Ben yarın yine tatile çıkıyorum ama sizleri habersiz bırakmayacağım ve yine bir sürü foto ile geri döneceğim ;)
P.S. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsuuuuun!
*Yazın ilk tatil açılışını Bodrum ve Kos'da yapmıştım, kapanışı da Çeşme'de yapacağım... Yaz hep nedense çok çabuk geçiyor :( Herkes son tatil kaçamaklarını gerçekleştirsin ve eylülün tadını çıkartsın, soğuklar geldiğinde hatırlamamız için bol bol sıcacık anı biriktirelim ;) Ben yarın yine tatile çıkıyorum ama sizleri habersiz bırakmayacağım ve yine bir sürü foto ile geri döneceğim ;)
P.S. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsuuuuun!
25 Ağustos 2013 Pazar
DOVE HAIR THERAPY - BIRAK SANA DOVE BAKSIN...
Heeey Dove sent me a huge box full of beauties :) The new Dove Hair Therapy set includes a repair shampoo, a conditioner, 7 hair care serums and a hair mask. Thank you Dove you made me soooo happy :)
*Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, pireler berber iken...berber demişken işte tam burada duralım... lüle lüle saçlı bir Berry varmış. Adına yaraşır güzel mi güzel kızıl bukleleri ile salınıyormuş. -mış, -muş diyorum çünkü kullandığı ürünler ve boya nedeniyle saçları sürekli dökülüyormuş ve keçe keçe olmuş :( Birgün kapısı çalınmış ve kocaman bir paket kendisine bırakılmış. Bir açmış bakmış ki kopan saçlarından birine bir not iliştirilmiş. "Seni korkutmak istemeyiz ama, bu dökülen senin saçın" Ama Berry çok korkmuş! Kutunun çekmecesini çekmiş ve Dove'un yeni saç dökülmelerini önleyen serisi ile karşılaşmış, tabii hemen sevinçle bağrına basmış. Önce içinden çıkan "Bakım Şampuanı"nı almış, saçlarını yıkadıktan sonra saç bakım kremini uygulamış. Bir anda saçları mis gibi kokmaya başlamış ve yumuşacık olmuş. Berry paketten çıkan "Yoğun Bakım Serumu" ve "Onarıcı Bakım Maskesi"ni henüz kullanmamış ama onları da en kısa zamanda kullanıp komple bakım setini test edecekmiş....;)
*Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, pireler berber iken...berber demişken işte tam burada duralım... lüle lüle saçlı bir Berry varmış. Adına yaraşır güzel mi güzel kızıl bukleleri ile salınıyormuş. -mış, -muş diyorum çünkü kullandığı ürünler ve boya nedeniyle saçları sürekli dökülüyormuş ve keçe keçe olmuş :( Birgün kapısı çalınmış ve kocaman bir paket kendisine bırakılmış. Bir açmış bakmış ki kopan saçlarından birine bir not iliştirilmiş. "Seni korkutmak istemeyiz ama, bu dökülen senin saçın" Ama Berry çok korkmuş! Kutunun çekmecesini çekmiş ve Dove'un yeni saç dökülmelerini önleyen serisi ile karşılaşmış, tabii hemen sevinçle bağrına basmış. Önce içinden çıkan "Bakım Şampuanı"nı almış, saçlarını yıkadıktan sonra saç bakım kremini uygulamış. Bir anda saçları mis gibi kokmaya başlamış ve yumuşacık olmuş. Berry paketten çıkan "Yoğun Bakım Serumu" ve "Onarıcı Bakım Maskesi"ni henüz kullanmamış ama onları da en kısa zamanda kullanıp komple bakım setini test edecekmiş....;)
18 Ağustos 2013 Pazar
BEST OF INSTAGRAM
Best of Instagram but this time summer version ;) For more photos check my Instagram account "berrydewblog"
*Bir fotoğraf çılgını olarak Instagram'ı ne kadar çok sevdiğimi çoğunuz biliyordur :) Sürekli Instagram fotoğrafları yüklesemde uzun zamandır bunları blogumda paylaşmadığımı fark edip ufak bir "Best of Instagram" hazırladım tataaaaaam....
*Bir fotoğraf çılgını olarak Instagram'ı ne kadar çok sevdiğimi çoğunuz biliyordur :) Sürekli Instagram fotoğrafları yüklesemde uzun zamandır bunları blogumda paylaşmadığımı fark edip ufak bir "Best of Instagram" hazırladım tataaaaaam....
Her yerde bir Berry bulurum :) / Here is my Berry-baloon, borrowed from a child :P |
10 Ağustos 2013 Cumartesi
L'ORANGE DE CANDAN
This post is about a very sweet fruit, an orange :) L'Orange de Candan is a designer brand and it is located in Çeşme/Alaçatı (a famous summer place in Turkey) All products are colorful, cute and unique. Check the beautiful shoes, handbags, clothes and all other accessories and you will understand why Berry loves Orange♥
*Bayramın son günü ve tekrar şeker tadında bir poooost :) Alaçatı'ya gidip gelenleriniz bilir ama gözden kaçıranlar için, sizleri L'Orange de Candan ile tanıştırmak istedim. Benim gibi rengarenk, cıvıl cıvıl ve farklı tasarımlardan hoşlanıyorsanız bu sevimli mağazaya mutlaka uğramanız gerekiyor. Kendinizi kaybedeceğiniz garanti ;) Takılardan kıyafetlere, ayakkabılardan çantalara hayatınızı güzelleştirecek nice sevimli detayı burada bulabilirsiniz. En güzeli de tasarımlardan sadece bir tane var, yani hepsi size özel. Sadece tasarımlar değil L'Orange de Candan'ın güzel sahibesi Gülcan'da pozitif enerjisi ile içimizi açıyor. Hadi gelin L'Orange de Candan'ı keşfe çıkalım, ama buradaki resimler bana yetmez ben tüm ürünleri görmek istiyorum diyenler için www.dressme.com.tr ye tık tık veya Instagram'da "lorangedecandan"da daha fazlasını bulabilirsiniz. Yaşasın meyve kardeşliği, Berry Orange'ı seviyoooo♥
P.S.Ben Ağustos sonunda yine Çeşme'deyim beni nerede bulabileceğinizi biliyorsunuz ;)
*Bayramın son günü ve tekrar şeker tadında bir poooost :) Alaçatı'ya gidip gelenleriniz bilir ama gözden kaçıranlar için, sizleri L'Orange de Candan ile tanıştırmak istedim. Benim gibi rengarenk, cıvıl cıvıl ve farklı tasarımlardan hoşlanıyorsanız bu sevimli mağazaya mutlaka uğramanız gerekiyor. Kendinizi kaybedeceğiniz garanti ;) Takılardan kıyafetlere, ayakkabılardan çantalara hayatınızı güzelleştirecek nice sevimli detayı burada bulabilirsiniz. En güzeli de tasarımlardan sadece bir tane var, yani hepsi size özel. Sadece tasarımlar değil L'Orange de Candan'ın güzel sahibesi Gülcan'da pozitif enerjisi ile içimizi açıyor. Hadi gelin L'Orange de Candan'ı keşfe çıkalım, ama buradaki resimler bana yetmez ben tüm ürünleri görmek istiyorum diyenler için www.dressme.com.tr ye tık tık veya Instagram'da "lorangedecandan"da daha fazlasını bulabilirsiniz. Yaşasın meyve kardeşliği, Berry Orange'ı seviyoooo♥
P.S.Ben Ağustos sonunda yine Çeşme'deyim beni nerede bulabileceğinizi biliyorsunuz ;)
8 Ağustos 2013 Perşembe
I'LL TAKE YOU TO THE CANDY SHOP....:)
Today is the end of Ramadan and time to celebrate. We call in Turkey Ramadan festival "Candy Festival" :) Dessert/sweet is not only a part of the meal, it is an offering to the guests visiting homes and celebration food. And we have also a nice saying in Turkish "Let’s eat sweet, talk sweet" I wish you all happy and sweet days and many candies...♥
P.S. This yummy candy shop is in Stockholm...;)
*Şeker bayramına tabii ki şeker gibi bir post yakışır :) Tüm sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz, rengarenk, ışıl ışıl, taptatlı nice bayramlar olsun. Sizlere tatlı ikram edeyim ağzımız tatlansın diyemiyorum ama şekerlere bakalım bari içimiz açılsın ;) Hmmmmm.....ben de gidip 5801.şekerimi yiyeyim :P
P.S. This yummy candy shop is in Stockholm...;)
*Şeker bayramına tabii ki şeker gibi bir post yakışır :) Tüm sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz, rengarenk, ışıl ışıl, taptatlı nice bayramlar olsun. Sizlere tatlı ikram edeyim ağzımız tatlansın diyemiyorum ama şekerlere bakalım bari içimiz açılsın ;) Hmmmmm.....ben de gidip 5801.şekerimi yiyeyim :P
4 Ağustos 2013 Pazar
CITY'S MAHALLE
Imagine a place which is like a neighborhood. You can find a bookstore, a butcher, a grocery, a flower store, a beer house and many restaurants with different kinds of food. The shopping mall City's has a floor like this, which is called Mahalle :) I was invited to a special event in City's Mahalle. And I had the chance to taste all the delicious food. Yummy yummy....:)))
*Geçtiğimiz günlerde Kuyruksuz Uçurtma blogunun sahibi sevgili İrem'in organize ettiği Mahalle etkinliğine 20'nin üzerinde blogger ile birlikte katıldım. City's alışveriş merkezinin içinde yer alan Mahalle tüm restaurant ve dükkanları ile gerçekten eski mahalle atmosferlerini yaşatmakta. Kitapcısından çiçekcisine, bakkalından dondurmacısına kadar tüm detaylar düşünülmüş.
*Geçtiğimiz günlerde Kuyruksuz Uçurtma blogunun sahibi sevgili İrem'in organize ettiği Mahalle etkinliğine 20'nin üzerinde blogger ile birlikte katıldım. City's alışveriş merkezinin içinde yer alan Mahalle tüm restaurant ve dükkanları ile gerçekten eski mahalle atmosferlerini yaşatmakta. Kitapcısından çiçekcisine, bakkalından dondurmacısına kadar tüm detaylar düşünülmüş.
26 Temmuz 2013 Cuma
SUMMER MEMORIES 2012
Now we shoot whatever we see
Night or day in color photography
Candid shots are barrels of fun
Takin pictures by the light of the sun
Smile, hon, look at the camera
Hold your breath and say cheese
And with every single shot we take, we are making memories....:)
*2012 Çeşme-Alaçatı anıları....
24 Temmuz 2013 Çarşamba
GIRL WITH THE BLUE NAIL POLISH - VOLUME 2
Some of you will remember my first post about the girl with the blue nail polish, if not you can check here my story from last year. This time I was on the Greek Island Kos and it was amazing! Another blue... another story ;).
*Neredeyse temmuz ayı bitti ama ben bir türlü yaz postlarına başlayamadım :( Artık bir süre cıvıl cıvıl, içimizi açan, bazılarımızı kıskandıran ;) fotoğraflar paylaşacağım. Tiffany mavisi ojelerimle geçtiğimiz sene Çeşme tatilimi yapmıştım tık tık; bu sefer başka bir mavi, başka bir mekan. Hepinize Kos adasından kocaman bir "Calimera"
*Neredeyse temmuz ayı bitti ama ben bir türlü yaz postlarına başlayamadım :( Artık bir süre cıvıl cıvıl, içimizi açan, bazılarımızı kıskandıran ;) fotoğraflar paylaşacağım. Tiffany mavisi ojelerimle geçtiğimiz sene Çeşme tatilimi yapmıştım tık tık; bu sefer başka bir mavi, başka bir mekan. Hepinize Kos adasından kocaman bir "Calimera"
Tatil denildi mi ben... :) / This is how I feel on holidays :) |
15 Temmuz 2013 Pazartesi
BLOGGER MEETING :)
Blogger meeting post :) A few weeks ago three lovely bloggers Aylin - Serap - Şebnem organized a great meeting. The blogger meeting was like a workshop. 10 bloggers (below you can find the whole list) and companies like Zoya -nail polish-, Çikolata Sepeti -chocolate-, Sebamed -medicinal skin care-, Eczanemizde.com -online pharmacy-, Yves Rocher -cosmetics and beauty-, Bübchen -baby products- attended. We had so much fun. Thank you girls for this amazing day ♥
*Biraz gecikmeli ama çok keyifli bir post buuuu :) Geçtiğimiz haftalarda sevgili Aylin - Serap - Şebnem muhteşem bir etkinliğe imza attılar. 10 bloggerın sponsor firmalarla biraraya geldiği buluşma keyifli sohbet ve bilgilendirmeler eşliğinde geçti. Herşey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, emek harcanmış ve titizlikle hazırlanmıştı. Hele hediyelerimizi alınca gözlerimize inanamadık. Ben gecenin sonunda çantaları yuvarlanarak taşıdım :) Hadi gelin hep birlikte kızlar buluşmasında neler yapmışız bir göz atalım ;)
*Biraz gecikmeli ama çok keyifli bir post buuuu :) Geçtiğimiz haftalarda sevgili Aylin - Serap - Şebnem muhteşem bir etkinliğe imza attılar. 10 bloggerın sponsor firmalarla biraraya geldiği buluşma keyifli sohbet ve bilgilendirmeler eşliğinde geçti. Herşey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, emek harcanmış ve titizlikle hazırlanmıştı. Hele hediyelerimizi alınca gözlerimize inanamadık. Ben gecenin sonunda çantaları yuvarlanarak taşıdım :) Hadi gelin hep birlikte kızlar buluşmasında neler yapmışız bir göz atalım ;)
Gecenin güzel ev sahipleri |
9 Temmuz 2013 Salı
VASA MUSEUM
The Vasa Museum is a maritime museum in Stockholm. The name Vasa comes from a warship which was the largest ship ever built in Sweden. Vasa sank tragically on its maiden voyage in 1628. A wind blew Vasa onto its side, the ship started to keel over and water gushed in through the open gun ports. It was a big disaster. Vasa returned to the surface in 1961. Thanks to the low level of salt in the
water the wooden ship was in good situation. Now is Vasa one of Sweden's most popular tourist attractions and has been seen
by over 29 million visitors.It's a must see...:)
*Stokholm'de en çok beğendiğim yerlerden biri de Vasa Müzesiydi. Vasa isimli bir batık gemiden adını alan müze şehrin çok merkezi bir yerinde bulunmakta. Biz kolayca otobüs ile ulaştık. Açıkcası batık bir gemi benim başlarda çok merakımı uyandırmamıştı ama müzeye girdiğim anda büyülendim. Müze her katta geminin farklı bir bölümünü incelemek üzere oluşturulmuştu. Vasa gemisinin hikayesi aslında hüzünlü: 17.yy'da İsveç en büyük düşmanı olan Polonyalılar'la savaşabilmek için savaş gemileri inşaa etmeye başladı. 64 topun yer alacağı Vasa gemisi ise ordunun göz bebeği olacaktı. Fakat denge hesaplamalarında yapılan basit bir hata nedeniyle gemi yola çıktıktan 15 dakika sonra battı. Bütün şehir Vasa'yı görmek için kanallarda bekliyordu fakat büyük törenler eşliğindeki uğurlama 30 kişinin ölümü ile sonuçlanan bir trajediye dönüştü. Tüm İsveç halkı hayal kırıklığı yaratan bu gemiyi tamamen unutmuştu. 1961'de gemi uzun uğraşlar sonucunda tekrar gün yüzüne çıkarıldı, onarıldı, ilk önce farklı bir mekanda sergilendi ve 1990 yılında şu anki özel yapısına taşındı. Vasa müzesi şimdi sadece İsveç'in değil tüm İskandinav ülkelerinin en görülmeye değer tarihsel kalıntılarından biri sayılıyor.
*Stokholm'de en çok beğendiğim yerlerden biri de Vasa Müzesiydi. Vasa isimli bir batık gemiden adını alan müze şehrin çok merkezi bir yerinde bulunmakta. Biz kolayca otobüs ile ulaştık. Açıkcası batık bir gemi benim başlarda çok merakımı uyandırmamıştı ama müzeye girdiğim anda büyülendim. Müze her katta geminin farklı bir bölümünü incelemek üzere oluşturulmuştu. Vasa gemisinin hikayesi aslında hüzünlü: 17.yy'da İsveç en büyük düşmanı olan Polonyalılar'la savaşabilmek için savaş gemileri inşaa etmeye başladı. 64 topun yer alacağı Vasa gemisi ise ordunun göz bebeği olacaktı. Fakat denge hesaplamalarında yapılan basit bir hata nedeniyle gemi yola çıktıktan 15 dakika sonra battı. Bütün şehir Vasa'yı görmek için kanallarda bekliyordu fakat büyük törenler eşliğindeki uğurlama 30 kişinin ölümü ile sonuçlanan bir trajediye dönüştü. Tüm İsveç halkı hayal kırıklığı yaratan bu gemiyi tamamen unutmuştu. 1961'de gemi uzun uğraşlar sonucunda tekrar gün yüzüne çıkarıldı, onarıldı, ilk önce farklı bir mekanda sergilendi ve 1990 yılında şu anki özel yapısına taşındı. Vasa müzesi şimdi sadece İsveç'in değil tüm İskandinav ülkelerinin en görülmeye değer tarihsel kalıntılarından biri sayılıyor.
5 Temmuz 2013 Cuma
IŞILTI DÜNYASI VE NU-SKIN
Blake Roney, Sandie Tillotson and Steve Lund decided, 25 years ago, to build a company (Nu-Skin) that would combine innovative personal care products with ingredients that subscribed to the philosophy of "all of the good, none of the bad" and a generous business opportunity that would attract high-caliber salespeople. Now is Nu-Skin the anti-aging leader. Few weeks ago I attended a local launch about Nu-Skin products. Here are the photos and for more details you can check https://www.nuskin.com/
*Uzun zamandır ara verdiğim etkinlik postlarına özel bir organizasyon ile geri dönüyorum. "Geç kalmayın, genç kalın" sloganı ile yola çıkan ve herhangi bir cerrahi müdahaleye gerek kalmadan kırışıklıklardan kurtulmayı vadeden Nu-Skin ürünleri ile geçtiğimiz günlerde tanıştık. Işıltı Dünyası'nın düzenlediği bu etkinlikte firma ortakları Gülşen ve Hülya Hanım bizlere Nu-Skin ürünleri ile ilk karşılaşmalarını, ürünlerden ne kadar memnun kaldıklarını ve firmanın doğuş hikayesini aktardılar. Muhteşem ikramların eşlik ettiği bu keyifli sohbet ortamında hem çok eğlendik, hem bilgilendik, hem de ürünleri deneme imkanı bulduk.
*Uzun zamandır ara verdiğim etkinlik postlarına özel bir organizasyon ile geri dönüyorum. "Geç kalmayın, genç kalın" sloganı ile yola çıkan ve herhangi bir cerrahi müdahaleye gerek kalmadan kırışıklıklardan kurtulmayı vadeden Nu-Skin ürünleri ile geçtiğimiz günlerde tanıştık. Işıltı Dünyası'nın düzenlediği bu etkinlikte firma ortakları Gülşen ve Hülya Hanım bizlere Nu-Skin ürünleri ile ilk karşılaşmalarını, ürünlerden ne kadar memnun kaldıklarını ve firmanın doğuş hikayesini aktardılar. Muhteşem ikramların eşlik ettiği bu keyifli sohbet ortamında hem çok eğlendik, hem bilgilendik, hem de ürünleri deneme imkanı bulduk.
24 Haziran 2013 Pazartesi
TO STAND OR NOT TO STAND...
Last week the police removed the tent city in Gezi Park and re-opened Taksim Square to traffic. This seemed like the end of the protesters until a lone man decided to take a stand against the government. The symbolic stand took more than six hours and ended when the police moved in. The standing man inspired Turkish protesters in Istanbul. Now we have many standing men, standing women and reading people all around :) The photos below are from Stockholm. There are no words but you can feel the power of these photos...the power of a simple standing.
P.S. After this post I will start again to send my regular posts but I will continue to inform you always about the latest situation in Istanbul.
*Hayatı bir çocuğun gözlerinden görmek... Bir süredir post göndermiyorum, nedenini hepiniz biliyorsunuz, yaşıyorsunuz. Kötü günlerin ardından artık güzellikler ve renklerle dolu paylaşımlar yapmak istedim. Tabii ki hiçbirşey bitmedi ve geçmedi ama herşeye rağmen "durmaya", gülümsemeye ve umudumuzu yitirmemeye devam edeceğiz. Aslında aklımda çok farklı bir post vardı ama dosyalarımda resimleri ararken unuttuğum bu fotoğrafları gördüm. Yer Stockholm ve bir bandonun geçiş töreni, ama asıl kahramanımız gözlerini ayırmadan olduğu yerde donup kalan bu çocuk. Tören bittikten sonra bile babası ufaklığı zorla yerinden oynatabildi. O zaman da çok etkilenmiştim şimdi ise gözlerim dolarak bu resme bakıyorum. Bazen tek bir DURUŞ ne kadar çok şeyi anlatabiliyor değil mi ;)
P.S. After this post I will start again to send my regular posts but I will continue to inform you always about the latest situation in Istanbul.
*Hayatı bir çocuğun gözlerinden görmek... Bir süredir post göndermiyorum, nedenini hepiniz biliyorsunuz, yaşıyorsunuz. Kötü günlerin ardından artık güzellikler ve renklerle dolu paylaşımlar yapmak istedim. Tabii ki hiçbirşey bitmedi ve geçmedi ama herşeye rağmen "durmaya", gülümsemeye ve umudumuzu yitirmemeye devam edeceğiz. Aslında aklımda çok farklı bir post vardı ama dosyalarımda resimleri ararken unuttuğum bu fotoğrafları gördüm. Yer Stockholm ve bir bandonun geçiş töreni, ama asıl kahramanımız gözlerini ayırmadan olduğu yerde donup kalan bu çocuk. Tören bittikten sonra bile babası ufaklığı zorla yerinden oynatabildi. O zaman da çok etkilenmiştim şimdi ise gözlerim dolarak bu resme bakıyorum. Bazen tek bir DURUŞ ne kadar çok şeyi anlatabiliyor değil mi ;)
17 Haziran 2013 Pazartesi
GEZI PARK
I hope everything will be okay in the end. If it's not okay, it's not the end... ;)
*Türkiye artık sisli, karanlık ve gözyaşlarıyla dolu. Dün yaşananlar tam bir vahşet, yapılanlar insanlıktan çok uzak. Bizler güzel yarınlar için el ele tutuşmuştuk. İlk kez karşımızdaki tüm insanları kardeşimiz olarak gördük ve omuz omuza inandığımız değerler için birbirimize kenetlendik. Daha dün sabah Gezi'den geçerken yardımlaşmalara, dostluklara defalarca şahit oldum. Yağmur geleceği için sadece kendi çadırını değil muşambasının alabileceği kadar çadırı örtmeye çalışanlar, "bizde fazla bir bataniye vardı aşağıdaki üşüyen adama verelim" diyenler, gaz bombalarından dolayı hala yarı baygın yatan bir köpeği tedavi etmek için uğraşanlar, siz suyu buradaki insanlara nasıl bu kadar pahalıya satarsınız diye isyan eden adamı sakinleştirenler.... Gezi Parkı aslında hayal ettiğimiz dünyanın ufak bir yansımasıydı. Artık boşaltıldı...ama birlik ve beraberlik devam ediyor; hemde her geçen gün artarak, daha da güçlenerek. Güzel yarınlara ....
1 Haziran 2013 Cumartesi
OCCUPY TAKSIM PARK
This is not a political post! It is a short summary about the situation in Turkey. I have to share this information because Turkish media is under control. For the past four days a group of young demostrators have been occupying "Gezi Park" on İstanbul's Taksim Square in an effort to halt the demolition of a public space to make room for a shopping mall. So far, their occupation has succeeded in thwarting efforts to cut down Gezi's tree. But on friday the police cracked down especially violently, blocking the exit of the park and subjecting trapped demonstrators to tear gas/pepper bomb crossfire. With this attack the park became a symbol for everything that the government is tearing down; the trees they cut down, the history they destroyed, the rivers they polluted, the seas they filled with cement, all in the name of economical growth, and of course the laws they have enacted to attack our private lives. Now not only Istanbul whole Turkey is protesting against increasing pressure from Turkish Prime Minister. Protesters are peaceful but the police has been attacking with gas bombs over 24 hours! There are hundreds of injured people and our media doesn't show anything. We need international support against police terror and chemical war, please help.
*Hiçbir zaman politik düşünceleri savunan bir insan olmadım. Bana göre herkesin huzur ve barış içinde, eşit şartlarda, düşüncelerini özgürce açıklayarak yaşama hakkı var. Ama benim özgürlüğüme müdahale edilirse, etrafımdaki insanlar hunharca dövülüp, gazlanıp, işkence görmeye başlarsa, fikirler göz ardı edilip birşeyler zorla dayatılmaya çalışılırsa bende haklarımın sonuna kadar savunucusu olurum. Dil, din, ırk, cinsiyet bu konuda artık önemini yitirdi, hepimiz el ele verdik ve dayatmalara karşı çıkıyoruz. Kavgayla, dövüşle, yıkarak kırarak değil omuz omuza yürüyerek, birbirimize kenetlenerek bunu yapıyoruz!!!
*Hiçbir zaman politik düşünceleri savunan bir insan olmadım. Bana göre herkesin huzur ve barış içinde, eşit şartlarda, düşüncelerini özgürce açıklayarak yaşama hakkı var. Ama benim özgürlüğüme müdahale edilirse, etrafımdaki insanlar hunharca dövülüp, gazlanıp, işkence görmeye başlarsa, fikirler göz ardı edilip birşeyler zorla dayatılmaya çalışılırsa bende haklarımın sonuna kadar savunucusu olurum. Dil, din, ırk, cinsiyet bu konuda artık önemini yitirdi, hepimiz el ele verdik ve dayatmalara karşı çıkıyoruz. Kavgayla, dövüşle, yıkarak kırarak değil omuz omuza yürüyerek, birbirimize kenetlenerek bunu yapıyoruz!!!
27 Mayıs 2013 Pazartesi
TAYLAN KÜMELİ İLE YENİ NESİL LPG
LPG is the world leader in cellular stimulation.The new treatments use 100% natural slimming and anti-aging technology by
LPG .I attended a local launch: "The new generation LPG". For more info, you can check the official LPG systems webside.
*Geçtiğimiz hafta Vera Bilişim'in hazırladığı ve Yakamoz Restaurant'ta gerçekleşen Taylan Kümeli ile yeni nesil LPG cihazlarının lansmanına katıldım. Çok güzel ağırlandığımız kahvaltı esnasında Taylan Kümeli tüm kadınların ortak derdi olan selülitlerden kurtulmak ve incelmek için neler yapabileceğimiz konusunda tüyolar verdi. Zayıflama diyince ben tabii can kulağı ile dinledim! Servis edilen patates kızartmaları, su ve sigara börekleri her ne kadar konsantrasyonumu sürekli bozsada kendimi kuru kayısı ve cevizlere boğdum. Ben kepek ekmeğimi kemirirken birlikte lansmana katıldığım "Küçük Şirin Mutluluklar" blogunun sahibi sevgili Ebrarcım tüm ikram edilenleri tattı ve hepsinin lezzetini onayladı :S
*Geçtiğimiz hafta Vera Bilişim'in hazırladığı ve Yakamoz Restaurant'ta gerçekleşen Taylan Kümeli ile yeni nesil LPG cihazlarının lansmanına katıldım. Çok güzel ağırlandığımız kahvaltı esnasında Taylan Kümeli tüm kadınların ortak derdi olan selülitlerden kurtulmak ve incelmek için neler yapabileceğimiz konusunda tüyolar verdi. Zayıflama diyince ben tabii can kulağı ile dinledim! Servis edilen patates kızartmaları, su ve sigara börekleri her ne kadar konsantrasyonumu sürekli bozsada kendimi kuru kayısı ve cevizlere boğdum. Ben kepek ekmeğimi kemirirken birlikte lansmana katıldığım "Küçük Şirin Mutluluklar" blogunun sahibi sevgili Ebrarcım tüm ikram edilenleri tattı ve hepsinin lezzetini onayladı :S
23 Mayıs 2013 Perşembe
I'M ON DIET!!!
Only few weeks and the beach season will start!!! That means diet time :S I'm on diet since 3 weeks. At first it was easy not to eat sweets, but the last few days...:( I'm dying for chocolates. And I see food in my dreams... I'm fighting not to eat cakes, ice creams, cookies, macarons... Instead of eating I'm taking photos. Join me on Instagram. I created a hashtag called #diyetteyimustumegelmeyin , I know it is turkish but anyway, you can use it ;)
*Diyetteyim üstüme gelmeyin! Yıllardır diyorum ben yanlış yüzyılda dünyaya gelmişim. Ne vardı kadınların etlisinin butlusunun makbul olduğu dönemlerde yaşasaydım, ama bendeki şans varken 0 bedenin popüler olduğu döneme denk gelmişim. Banu Alkan'dan hallice olan görüntüme artık bir son verme zamanı çoktan geldiği için son 3 haftadır diyetteyim. Başlarda herşey çok güzel gidiyordu ama bu hafta nedense gözümün önünden macaronlar uçuşmakta, çilekli tartlar her köşeden gülümsemekte, insanları bile M&M olarak görmeye başladım. Çikolata reklamlarında televizyona yapışasım geliyor, durup durup pamuk şekeri kokuları alıyorum, dondurma yiyerek geçen çocukların ellerinden külahlarını kapasım var....ama hala direniyoruuum. Benden önümüzdeki günlerde sürekli diyetle ilgili postlar alabilirsiniz ama herşey yaza formda girmek için. Diyette olanlaaaar elime mum diksin ya da daha iyisi Instagram'da yarattığım #diyetteyimustumegelmeyin hashtag'ine yiyemedikleri akıllarında kalan tüm yiyeceklerin resmini çekip koysun. Ben son günlerde öyle yapıyorum :(
17 Mayıs 2013 Cuma
CAHİDE GOLD
Some of you will remember my "Alice in Cahide's Wonderland" and "What's going on inside" posts. For those who missed it: Cahide is an amazing nightclub/cabaret. Full of music and fun. This place can never be boring! New decoration, new shows and ta taaam, a brand new "Cahide Gold" ;)
*Daha önce uzun uzadıya, birsürü fotoğraflarla Cahide'yi anlatmıştım, kaçıranlar için tık ve tııık. Ama bu mekan kendini yenilemeden duramıyor :) Dekorasyon değişmiş, şovlar yenilenmiş, repertuar genişletilmiş... Ufak bir itiraf: Ben bu resimleri çekeli birkaç ay oluyor ama yayınlamayı unutmuşum, oopss!!! Yani anlayacağınız herşey yine değişmiş olabilir :) İşte karşınızda Cahide Gold...
*Daha önce uzun uzadıya, birsürü fotoğraflarla Cahide'yi anlatmıştım, kaçıranlar için tık ve tııık. Ama bu mekan kendini yenilemeden duramıyor :) Dekorasyon değişmiş, şovlar yenilenmiş, repertuar genişletilmiş... Ufak bir itiraf: Ben bu resimleri çekeli birkaç ay oluyor ama yayınlamayı unutmuşum, oopss!!! Yani anlayacağınız herşey yine değişmiş olabilir :) İşte karşınızda Cahide Gold...
13 Mayıs 2013 Pazartesi
BLOGGER MEETING WITH BALKÖPÜĞÜ
My second blogger meeting :) Gizem from Balköpüğü Tasarım blog organized a blogger meeting last sunday. Over 100 blogger attended to this special event in Hayal Kahvesi. Everything was perfect! A huge brunch buffet welcomed us and we had a colourful candy corner and also a cute photo wall. It was a great event; where we met so many new friends, got a bag full of gifts and saw a marriage proposal!!! It was soooo romantic :)
Thank you dear Gizem for this amazing day!!!
*Balköpüğü ile bloggerlar buluştu... Geçtiğimiz pazar günü Balköpüğü Tasarım blogunun sahibi sevgili Gizem'in düzenlediği Hayal Kahvesindeki buluşmaya 100'ü aşkın blogger katıldı. Uykucu bir insan olarak son dakikada kalkıp, sürat rekorları kırarak saat 10:02'de vardığım iskelede vapuru iki dakika ile kaçırdığımı öğrenince, hele birde pazar günleri tek bir sefer olduğu söylenince, bana bir kal geldi. Ne yapacağımı düşünürken benimle aynı kaderi paylaşan iki yeni yol arkadaşı buldum. Sponsorlarımızdan biri olan Arwey'den Erensu ve Mor Penguenin Dünyası blogundan Aydan ile uzuuuuun bir yolculuğa başladık. Yol boyunca sevgili Ebrar (kendisi küçükşirinmutluluklar blogunun sahibi ve benim ilk blog arkadaşıııım olur) sağolsun bize tarifleri ile yardımcı oldu. Hayal Kahvesi'ne vardığımızda muhteşem manzara ve brunch'ı görüp hemencecik tüm yorgunluğumuzu unuttuk.
Thank you dear Gizem for this amazing day!!!
*Balköpüğü ile bloggerlar buluştu... Geçtiğimiz pazar günü Balköpüğü Tasarım blogunun sahibi sevgili Gizem'in düzenlediği Hayal Kahvesindeki buluşmaya 100'ü aşkın blogger katıldı. Uykucu bir insan olarak son dakikada kalkıp, sürat rekorları kırarak saat 10:02'de vardığım iskelede vapuru iki dakika ile kaçırdığımı öğrenince, hele birde pazar günleri tek bir sefer olduğu söylenince, bana bir kal geldi. Ne yapacağımı düşünürken benimle aynı kaderi paylaşan iki yeni yol arkadaşı buldum. Sponsorlarımızdan biri olan Arwey'den Erensu ve Mor Penguenin Dünyası blogundan Aydan ile uzuuuuun bir yolculuğa başladık. Yol boyunca sevgili Ebrar (kendisi küçükşirinmutluluklar blogunun sahibi ve benim ilk blog arkadaşıııım olur) sağolsun bize tarifleri ile yardımcı oldu. Hayal Kahvesi'ne vardığımızda muhteşem manzara ve brunch'ı görüp hemencecik tüm yorgunluğumuzu unuttuk.
6 Mayıs 2013 Pazartesi
SPRING IS SO....♥
Spring brings happiness, spring brings a smile. It is colourful, inspiring and also the season of love and beauty. Flowers, puppy clouds, fresh air, ice cream...here are all the reasons why I love spring so much ♥
30 Nisan 2013 Salı
EARLY SUMMER IN ISTANBUL
Look deep into the April face
A change has clearly taken place
Looking for the summer...
The eyes take on a certain gaze
And leave behind the springtime days
Go looking for the summer...
P.S. Thank you Nilüfer for being an amazing model aaaaand my photographer....:)))
*İstanbul özlediği sıcak günlere sonunda kavuştu :) Hatta güneş bize o kadar cömert davranıyor ki erken bir yazı yaşıyoruz. O zaman bu aydınlık günlere yaraşır cıvıl cıvıl, rengarenk ve bol denizli bir post gelsin ;)
P.S. Sevgili Nilüfer'e modelim olduğu ve benimde güzel resimlerimi çektiği için kocaman teşekkürleeeeeeeer, seviyoruz seni Nilüüü :)))